• FOTOFİLM TV
  • YAZARLARIMIZ
  • HABERLER
  • Güncel
  • Dünya
  • Araştırma
  • Festival Kapısı
  • Kitap Kapağı
  • Çağdaş Sanat
  • Seyyahın Karnesi
  • Söyleşi
  • Foto Haber
  • Video Haber
  • Dosya
  • Emek
  • Yedinci Renk
  • Spor
  • Kısa öykü
  • Sosyal Medya
  • Bilim & Teknoloji
  • Popüler Matematik
  • WORLD NEWS
Son Haberler

Artantakya 5. Edisyon Genç Yetenekler Yarışması Sonuçları Açıklandı!

06/05/2025

Antakya Film Festivali Yaz Sineması Etkinliği

06/03/2025

Antakya Film Festivali’nden Depremzedelere Moral: Yaz Sineması Etkinliği

05/30/2025
Facebook Twitter Instagram YouTube
Facebook Twitter Instagram
FOTOFİLMFOTOFİLM
FotoFilm Kültür Sanat
  • Güncel
  • Festival Kapısı
  • Yedinci Renk
  • Kitap Kapağı
  • Çağdaş Sanat
  • Seyyahın Karnesi
  • WORLD NEWS
FOTOFİLMFOTOFİLM
Söyleşi

Taşı Konuşturan Yontucu, Abdullah Özalp

Bu taş demir testereyle rahat kesilebilen bir taş. Elektronik makinelere de gerek yok. El testeresiyle rahatça kesilebilir. Bir gün gelmiş düşünmüşler ki madem bizim yörede bu taş var üzerine de yazı yazılıyor biz bunu taş kalıp yapalım. 1930larda. Belki de daha öncesi. Şimdi bizim bu taşı 1cm çapında 15-20cm uzunluğunda dikdörtgen halinde çubuk şeklinde kesmişler. Ve bunun her tarafına bir dişi satır yazı yazıyorlar. Ve o kitap böyle hazırlanıyor. Ardından bu kalıpları, bu yaptıkları taş kalıpları, kendi yaptıkları mürekkebin içine batırıyorlar, siliyorlar, kâğıdın üstüne basıyorlar. Ve her köşe bir satır yani her kalıp dört satır. Şimdi tesadüf yıl 1930lar Fransız işgal kuvvetleri burada. Diyorlar ki bizimkilere, bizim atalara, bizim bu matbu kâğıtlarla işimiz yok bize bu taş kalıpları satar mısınız? Ve taşın paraya dönüşümü. Ve taşa dokunur. İhale şimdiye kadar devam ediyor. 80 yıllık bir mazi var bu taş işinde.
09/30/2021
Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Email Telegram
Paylaş
Facebook Twitter LinkedIn WhatsApp Pinterest Email

-Bize kendinizi tanıtırken, mesleğinizi, ailenizde kimlerin yaptığını ve sizin nasıl başladığınızı nerden merak sardığınızı anlatabilir misiniz?

-Antakya doğumluyum. Ata yadigârı bir mesleği sürdürmeye çalışıyorum. Eski atalarım hattattılar. Hattat dediğiniz estetik yazı yazmak değil de biz bunu Eski Arapça kitapları fotokopi şeklinde kendi yaptıkları kamış kalemle kendi yaptıkları mürekkeple fotokopi matbaa gibi yaptıkları iş. Örnekle açıklayayım: Adam geliyor bir kitaptan bir nüsha istiyor. Hattat bir süre sonra isteği yerine getiriyor.

Mesela bir kitap çok iyi satış yapıyor. Durum böyle olunca bizimkiler düşünmüşler: “Biz ne yapıp da bu kalın kitabı daha kolay, daha ucuz şekilde sunabiliriz isteyenlere.” Bizim yöreye özgü bir taş var. Sonradan taşın kimyasal analizini yaptırdık Gümüş cevheri taşıyan bir mineral. Fakat fazla ki belki Allah’a şükür ki fazlası yok.

-Peki yaptıklarınızı kime satıyorsunuz, kimler satın alıyor?

-Gelenekten görenekten yararlanarak ilk olarak turistik eşya ürünlerini küçük biblo, minyatür heykel şekline dönüştürdüm. Daha sonra daha değişik kompozisyonlara büründüm yani Sokrates’in başı, Zeus’un başı, Apollo başıymış, heykeliymiş. Yani gittikçe daha büyüdü şimdi mermer çalışmaları yapıyoruz. Mezar çalışmaları yapıyoruz. Bizim yöreye özgü küçük çalışmalar yapıyoruz. 80 yılın verdiği tecrübe.

  • Abdullah Özalp
  • Abdullah Özalp

-Hangi heykeli yapacağına nasıl karar veriyorsunuz? Yaparken nelerden faydalanıyorsunuz?

-Bu olayı etkileyen birçok faktör var. İcabında siz herhangi bir heykeli düşünmüşsünüz barındırmak veya sahip olmak istiyorsunuz gelip diyorsunuz ki: “Üstad ben bu heykeli istiyorum.” veya portreyi biz de yapıyoruz yani yaptığımız bundan ibarettir. Bu bir. İkincisi ise domuz eti sattığımızın farkındayız. Yani herkes gelip size heykel siparişi verecek değil. Heykel memleketimizde son ve son düşünülecek nesnelerden bir tanesinden olduğunu da biliyoruz. Onun için boş oturduğumuz zamanlarda taşı elimize alıyoruz bu nasıl bir Venüs olabilir bu nasıl bir defne olabilir bu nasıl bir deniz olabilir bu nasıl bir Zeus, Aristo olabilir. Veya bu taş neye uyar. Yani icabında kendi düşüncemizi kendi hayallerimizi taşın üstüne uyguluyoruz taşa ne şekil vermek istiyorsak onu yapıyoruz.

-Peki bu ‘Antakya Tarihi’ projesinde en çok yaptığınız eser veya isim nedir?

-Antakya tarihte geniş bir yere sahip Roma döneminde dünyanın üçüncü büyük şehri derler ve Doğu’nun kültür merkezi. Dolayısıyla kültürümüz tarihsel açıdan çok zengin. Model bulmakta pek zorlanmıyorum. Tabiî ki yöremize özgü heykeller, yöremize özgü isimler, eskiden meşhur olmuş, Defne’dir, Apollo’dur… O tür şeyler tabii ki daha ön planda.

-Peki mesela örnek olarak Tyche heykelini kaç tane yaptınız ve kaç tane sattınız?

-Esasında geniş açıklamalı bir olay. Yani biliyorsunuz heykel herkes tarafından ilgi gören bir olay değil. Yani leblebi de değil. Peynir de değil. İnsanın sahip olmak istediği son örneklerden biri. Biz yüzlerce binlerce Tyche heykeli yapıp satmışızdır ama minyatür türde, üzerinizde taşıyabileceğiniz boyutlarda. Seven ilgili bir kişinin evinin salonunda dekoratif amaçla kullanabileceği türde. Yüzlerce Tyche heykeli, yüzlerce Defne heykeli, yüzlerce Apollo heykeli… (Gülüşmeler.) Ve hepsi teker teker elle yapılarak ve taştan yontularak yapıldı ardından satıldı.

  • Abdullah Özalp
  • Abdullah Özalp
  • Abdullah Özalp

-Peki yaptığınız eserlerin sizde kayıtları oluyor mu? Belgeleri, fotoğrafları…      

-Maalesef. Her şey finans değil. Ben yapmasını bilirim, kayıt tutmasını dosya oluşturmayı beceremem. Belki de sanatçının yapabileceği en zor şeylerden biri de o. Yaparız, gelen müşteriye satarız ya da veririz. Bundan ibarettir bizim yaptığımız. Kayıt tutmak değil.

-Peki babanızın müzeye yaptığı ilk heykel hakkında bilgi verir misiniz? O yıllarda müze müdürümüz Süheyla Keskin. Teşvik ile yapılan heykellerin öyküsü elinizde var mı?

-1960ların ortaları sanıyorum. Türkiye’de sanatçıların desteklenmesi yönünde akım var. Turizm ve kültürel açıdan Türkiye’nin tanıtılması hususunda. O zaman müzeler veya kültür kurumları dernek halinde. Bu dernekler vasıtasıyla o yörede bulunan ve o yöreye özgü el sanatlarını, materyalleri hem tanıtım için hem yapıcısına da biraz kar sağlamak amacıyla bu işi pazarlamaya çalışmışlar, bahsettiğiniz Süheyla Keskin. Bu işe gerçekten çok katkısı bulunan, saygı duyduğumuz biri. Bu işin babası değil de anası sayılacak kalitede bir insandır. Yaptığımız eserleri dernek sayesinde gelen yabancılara satılmasını sağlamıştır. Ve böylelikle hem yöremizi hem memleketimizi turistlere tanıtmaya çalışmıştır, tanıtmıştır da. Bize yaptığı katkı da bu işin devamı için önemli bir adımdır.

-Peki ya sizden sonra bu sanat devam edecek mi? Yerinize gelecek var mı?

 -Aynı lafı tekrar etmenin anlamı yok. Yaşayabilmek, ayakta kalabilmek çok güç. Her şey finans işi, her şey para işi. Çocuklar yaptığımız işin zorluğundan bir ikincisi de pazar zaafı durumundan hevesli olsalar bile her nasılsa baba mesleğidir, dede mesleğidir diyerekten taş, toz içinde okulun bittiği dönemlerde bir şeyler yapmak istiyorlar. Ama ana hedef olarak yapacakları meslek bu değil.

-Peki yapabiliyorlar mı bari bir şeyler?

-Taşı eline alan herkes bir şeyler yapabilir. Bunu unutmayalım. Zanaat yapmak olabilir ama sanat yapmak bambaşka bir olay. Bizim meslek taşı okuyabilme ve onu şekillendirebilme mesleğidir. Siz taştaki yazıyı okuyorsunuz, çıkartıyorsunuz ve başkasının okuyabilmesine de vesile olabiliyorsunuz. Bizim yaptığımız o taşın içindeki şiiri çıkartmak.

Mehmet Oflazoğlu – Ekim 2011

Abdullah Özalp antakya dergi mehmet oflazoglu Taşı Konuşturan Yontucu
Antakya Dergi

Benzer Gönderiler

Şahmeran Efsanesinin Kadına Yansıması

04/03/2022

“Doğa – Edebiyat – Siyaset İlişkisi”

01/30/2022

“Orrospuyum Ulan!” Zeki Demirkubuz ve Kadınları

10/21/2021

Canavarlar Sofrası Filmi Söyleşi

10/21/2021

Türk sinemasında yönetmen olmak

10/19/2021

‘‘Sevgi Emektir’’ dedi. Türk Sineması klasiğini yıktı geçti.

10/18/2021
Add A Comment

Leave A Reply Cancel Reply

İlginizi Çekebilir

ROMA KÖPRÜSÜ YENİDEN YAPILMALI

09/17/2021

Roma Köprüsünü kısaca anımsatmak isterim: 4 gözlü, taş bir yapı idi. Gündüz Sineması tarafından bakılınca…

6. Orontes Uluslararası Çağdaş Sanat Festivalin Ardından

11/26/2021

22. İzmir Kısa Film Festivali Finalistleri Açıklandı

10/29/2021

‘‘Sevgi Emektir’’ dedi. Türk Sineması klasiğini yıktı geçti.

10/18/2021
Bizi Takip Edin
  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
  • YouTube
Son Haberler

Artantakya 5. Edisyon Genç Yetenekler Yarışması Sonuçları Açıklandı!

06/05/2025

Antakya Film Festivali Yaz Sineması Etkinliği

06/03/2025

Antakya Film Festivali’nden Depremzedelere Moral: Yaz Sineması Etkinliği

05/30/2025

The 78th Cannes Film Festival Awards

05/25/2025
Demo
Kategoriler
  • Araştırma
  • Bilim & Teknoloji
  • Çağdaş Sanat
  • Dünya
  • Festival Kapısı
  • Foto Haber
  • Güncel
  • HABERLER
  • Kitap Kapağı
  • Kısa öykü
  • Köşe Yazıları
  • Röportaj
  • Seyyahın Karnesi
  • Söyleşi
  • WORLD NEWS
  • Yedinci Renk
Son Haberler

Artantakya 5. Edisyon Genç Yetenekler Yarışması Sonuçları Açıklandı!

06/05/2025

Antakya Film Festivali Yaz Sineması Etkinliği

06/03/2025

Antakya Film Festivali’nden Depremzedelere Moral: Yaz Sineması Etkinliği

05/30/2025

The 78th Cannes Film Festival Awards

05/25/2025

Haber Bülteni

    Facebook Twitter Instagram YouTube
    • Anasayfa
    • FotoFilm TV
    • Yazarlarımız
    • İletişim
    • KVKK Metni
    © 2025 FotoFilm. Designed by Pexist Bilişim.

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.